Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2021/13921 E. 2022/8195 K. 11.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/13921
KARAR NO : 2022/8195
KARAR TARİHİ : 11.05.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan … vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ile davalı … vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki Afyonkarahisar İli, Merkez İlçesi, … Köyü, 578 parsel (ifrazen 1608 parsel) sayılı taşınmaza, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Mahkemece verilen ilk karar ve 2. karar ile dava konusu taşınmazın sulu arazi olarak kabulü ile metrekare birim bedeli 7,77-TL olarak belirlenip, arta kalan 23.918,17m²’lik kısmın tamamında %5 değer azalışı hesaplanmak suretiyle 32.481,81-TL’ye hükmedildiği, ilk karar ve 2. kararın davacı idare ve davalı … vekili tarafından temyiz edildiği, 3. karar ile ise dava konusu taşınmazın kuru arazi olarak kabulü ile m² birim bedeli 3,84-TL olarak belirlenip arta kalan kısmın tamamında %5 değer azalışı hesaplanmak suretiyle 16.042,52-TL’ye hükmedildiği ve 3. kararın davalı … dışında kalan davalılar tarafından temyiz edildiği, 4. karar ile dava konusu taşınmazın sulu arazi olarak kabulü ile metrekare birim bedeli 9,26-TL olarak belirlenip, arta kalan 8.290,87 m²’lik kısımda %5 değer azalışı hesaplanmak suretiyle 31.458,91-TL’ye hükmedildiği anlaşıldığından, davalılar …, …, …, … yönünden m² birim bedeli 7,77-TL ve davalı … yönünden m² birim bedeli 3,84-TL kesinleştiği gibi; kamulaştırmadan arta kalan alanın tamamında %5 değer azalışı da tüm davalılar yönünden kesinleşmiştir.
Bu durumda m² birim bedeli 7,77-TL ve 3,84-TL davacı idare lehine, kamulaştırmadan arta kalan alanın tamamında %5 değer azalışı ise davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan; bozmadan sonra bu m² birim bedelleri üzerinden ve arta kalan kısmın tamamında değer azalışı hesaplanmak suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- 27.05.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda; dava konusu 578 parsel sayılı 26.900 m²’lik taşınmazın ifrazen 1607,1608 ve 1609 parsel numaralarını aldığı, kamulaştırılan 2.981,83 m²’lik kısmın 1608 parselde kaldığı, arta kalan toplam 23.918,17 m²’lik alanın 1607 ve 1609 parsellerde kaldığı, sayısallaştırma sonucu 396 ada, 159,161 ve 163 parsel numaralarını aldıkları ve kamulaştırılan alanın 3.056,88 m² olarak 396 ada, 161 parselde kaldığı belirtildiği halde, infazı zorlaştıracak şekilde eski parsel numarası ve eski kamulaştırılan alan üzerinden hüküm kurulması,
Doğru olmadığı gibi;
3- Anayasa Mahkemesi’nin 27/11/2020 gün, 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih ve 2018/104 Esas – 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
4-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden;
Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacı idare ile davalı … vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare ile davalılardan …’dan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 11/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.