YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1377
KARAR NO : 2021/10040
KARAR TARİHİ : 21.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Ek kararın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak tespit edilen fark bedelin verilen sürelere rağmen bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verildiği; hükmün taraflara usule uygun tebliği ile süresinde temyiz edilmediğinden 20.04.2019 tarihinde kesinleştiği, davacı idare vekilinin fark bedelin bloke edildiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmesi talebi ile mahkemeye başvurduğu, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.10.2020 gün ve 2018/25-2019/36 E/K. sayılı ek kararı ile dosyanın kesinleşmiş olduğundan bahisle davacı idare vekilinin talebinin reddine karar verildiği, bu ek kararın, davacı idare vekilince süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu taşınmazın bozma sonrası yeniden değeri belirlendikten sonra; tespit edilen fark kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için davacı idareye Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak verilen süreler içerisinde fark bedel bloke edilmediğinden davanın reddine karar verilmesinde, usulüne uygun gerekçeli karar tebliği sonrası, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine, hükmün 20.04.2019 tarihinde kesinleştiğinden, davacı idare vekilinin ek karar ile davanın kabulüne karar verilmesi talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK’nun 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 21/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.