Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2021/13456 E. 2022/9115 K. 23.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/13456
KARAR NO : 2022/9115
KARAR TARİHİ : 23.05.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, arsa niteliğindeki dava konusu 258 ada, 44 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranı ilgili Belediye İmar Müdürlüğü’nden sorularak tespiti ile bu oranda düzenleme ortaklık payı düşülerek taşınmazın metrekare birim bedelinin hesaplanması gerekirken, emsal taşınmazdan kesilen oran esas alınmak suretiyle hesaplama yapıldığından bu rapora göre hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü’nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re’sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Davacılar vekili 10/02/2014 tarihli talep arttırım dilekçesi verdiği halde, talep edilen miktarın harcının yatırılmadığı anlaşıldığından, mahkemece; yürürlükteki harçlar tarifesi uyarınca dava dilekçesinde belirtilen dava değeri üzerinden nispi peşin harç ve artırılan dava değeri üzerinden de tamamlama harcı ödenmediğinden, harcı ödenen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı yatırılmayan dava dilekçesi ve talep artırım dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
3- Dava konususu taşınmaz yol durumuna dönüştüğünden TMK’nın 999. maddesi gereğince terkinine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hem yol hem kanal vasfıyla tesciline ilişkin hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.