YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1284
KARAR NO : 2022/1670
KARAR TARİHİ : 08.02.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 08/02/2022 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 27.11.2020 gün ve 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih, 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hakim tarafından tespit edilen bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan” idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a) 2 numaralı bendindeki (idare tarafından takdir edilen bedelden yüksek olması nedeni ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 7139 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile değişik 10/8 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine kadar ve karar kesinleştiğinde hak sahiplerine ödenmek üzere 3’er aylık vadeli hesap açılarak bu hesaba aktarılması ve hesap cüzdanının mahkememize gönderilmesi hususunda Ziraat Bankası Kocaali Şubesi’ne müzekkere yazılmasına, karar kesinleştiğinde) ibaresinin çıkartılarak, yerine (üçer aylık vadeli hesapla işlenmiş tüm nemaları ile birlikte davalıya derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına) ibaresinin yazılmasına,
b) 3 nolu bendinde yazılı (karar tarihi olan 08/09/2020) kelime ve rakamının çıkarılmasına, yerine (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin karar tarihi olan 08/02/2022) kelimelerinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.815,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 3.815,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 08/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.