YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/12217
KARAR NO : 2022/6241
KARAR TARİHİ : 04.04.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede, davalının 14.07.2021 tarihli tavzih talebi üzerine, (kısa karardan farklı olarak gerekçeli kararda kamulaştırma bedeli eksik takdir edildiğinden) mahkemece 14.07.2021 tarihli tavzih kararı ile kamulaştırma bedeline ilişkin hükümdeki hata giderilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
HMK’nın 305. maddesinde, hüküm yeterince açık değilse veya içerisinde tereddüt yer alıyor veyahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. HMK’nın 305/2. maddesine göre de, “hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez,” hükmü göz önünde bulundurulduğunda, gerekçeli kararda kısa karardan farklı olarak eksik kamulaştırma bedeline hükmedilmesinin temyiz yolu ile talep edilmesi gerektiği halde, tavzih talebinin kabulü ile yazılı şekilde ek karar verilerek hükmün değiştirilmesi doğru olmadığından, mahkemece verilen 14.07.2021 tarihli tavzih kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra esas hakkında yapılan incelemede;
Kısa kararda 277.404,03 TL’ye hükmedildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 147.936,95 TL’ye hükmedildiğinden kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun l0.04.l992 gün l99l/7 – l992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme kararına göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması bozma nedenidir. Bozmadan sonra yerel mahkeme önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla vicdani kanaatine göre karar verebilir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.