YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11600
KARAR NO : 2022/9807
KARAR TARİHİ : 31.05.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 31/05/2022 günü temyiz eden davalı vekilinin yüzüne karşı, usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki Aydınkavak Köyü, 107 ada, 11 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre %4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 olarak kabulü ile az bedel tespiti,
2)Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda münavebe ürünü olarak alınan buğday, fiğ ve patatesin dekar başına verim miktarları Tarım ve Orman Bakanlığı İlçe Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2012 yılı dekar başına üretim masrafı(kalem kalem masraf dökümü) ve hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatı ise ilgili resmi kuruluşlardan getirtilip rapor denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
3)Taşınmazın değeri belirlenirken, bilirkişi raporunda döner sermaye faizi ve genel idare giderleri, masraflara dahil edilmek suretiyle az bedele hükmedilmesi,
4)Dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özellikleri, konumu gözetilerek, gelir metoduna göre tespit edilen m² birim bedeline objektif değer arttırıcı unsur ilave edilmesi gerekirken objektif değer artışına hükmedilmemesi,
5) Kabule göre; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine 6459 sayılı Kanun’un 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından 15.06.2012 tarihinden karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerektiği halde faiz bitiş tarihinin gösterilmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
6)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün ve 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Gerektiğinden;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.815,00-TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 31/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.