Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/9434 E. 2021/4773 K. 05.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/9434
KARAR NO : 2021/4773
KARAR TARİHİ : 05.04.2021

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/417 E. – 2018/621 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan nedenlerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/417E.-2018/621 K. sayılı kararının incelenmesinde;
Arazi niteliğindeki Orhangazi İlçesi, Muradiye Mahallesi 94 ada 25 parsel sayılı taşınmazla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle; davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin temyizine gelince;
1)Kıymet takdirinde belirlenen ve davalılara ödenmesine karar verilen bedele 19.11.2017 tarihinden karar tarihine fark bedele ise karar kesinleşinceye kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)1 numaralı bendinin 2. paragrafının hükümden çıkarılarak yerine (Mahkememizce tespit edilen kamulaştırma bedelinin davacı idare tarafından takdir edilen 190.437,20-TL’lik kısma 19.11.2017 tarihinden karar tarihi olan 26.10.2018 gününe kadar yasal faiz işletilmesine, işleyecek yasal faizin davacı kurumdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, Mahkememizce tespit edilen kamulaştırma bedeli ile idare tarafından takdir edilen bedel arasındaki fark olan 94.982,20-TL’lik kısma 19.11.2017 tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, işletilecek faizin, derhal davacı kurumdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,) cümlesinin yazılmasına,
b) 6 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına,
Hükmün böylece HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.