Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/8720 E. 2021/9190 K. 22.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/8720
KARAR NO : 2021/9190
KARAR TARİHİ : 22.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerin yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulü ile toplam 11.678,00 TL tazminat bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 1958 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında kök 199 parsel sayılı 47.000 m² yüzölçümündeki taşınmazın gerçek kişiler adlarına tespit ve tescil edildikleri, ifraz ve taksim sonucu dava konusu 3913 ve dava dışı parsellere gittiği, 3913 parsel sayılı 275,50 m² yüzölçümlü taşınmazın 05.08.1992 tarihinde satış yoluyla davacıya geçtiği, Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan dava sonucu …2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/98 E. – 2009/429 K. sayılı kararıyla taşınmazın orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 16.11.2011 tarihinde kesinleştiği, 2013 yılında yapılan 3402 sayılı Kanunun 22/2-a uygulamasıyla 324 ada 8 parsel numarasını aldığı, eldeki davanın ise 19.09.2013 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Arazi niteliğindeki …ili …ilçesi … mevki 3913 (yeni 324 ada 8) parsel sayılı taşınmaza net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibari ile doğrudur. Ancak:

1- Dava konusu taşınmazda ekimi yapılan yörede yaygın mutad münavebe ürünlerinin hangileri olduğu ve bunların dekar başına ortalama verim miktarları ile değerlendirme tarihi olan 2011 yılı hasat dönemindeki ortalama kilogram satış fiyatları ve üretim masrafları İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilerek, bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden hüküm kurulması,
2- Dairemizin 20120/8137 E. 2021 /4528 K. sayılı ilamı ile onanmak suretiyle denetimden geçen, …1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 E 2017/540 K sayılı dosyası ile dava konusu taşınmaza bitişik ve taşınmaz ile benzer özellikteki 324 ada 9 parsel sayılı taşınmaza Temmuz 2009 değerlendirme tarihi itibariyle % 200 oranında objektif değer artırıcı unsur uygulanmak suretiyle bedel biçildiği hususu ve taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özellikleri gözetildiğinde dava konusu taşınmazın m² sine %200 oranında objektif değer artırıcı unsur uygulanması gerekirken daha düşük oranda uygulanmak suretiyle eksik bedele hükmedilmesi
Kabule göre de;
3-Dava kısmen reddedildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve davalı idarenin yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.