Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/7981 E. 2021/938 K. 03.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/7981
KARAR NO : 2021/938
KARAR TARİHİ : 03.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacılar ve davalı Hazine vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulü ile toplam 392.549,40 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile hisseleri oranında davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu … ilçesi, … Mahallesi 1201 parsel sayılı, 502 m2 yüzölçümlü, arsa vasıflı taşınmazın 21.08.1959 tarihinde ifraz sebebiyle dava dışı … Belediyesi adına tapuya tescil edildiği, 07.08.2000 tarihinde … ve … adına intikal sebebiyle, 01.02.2002 tarihinde Sevda Yatkın’a alım ve hisse tevhidi sebebiyle tescil edildiği, Hazine tarafından açılan dava sonucunda … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/369 esas, 2005/538 karar sayılı ilamı ile taşınmazın tamamının kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeni ile tapusunun iptaline ve tescil harici bırakılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçmeksizin 27.05.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 30.11.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
1- Mahkemece bozmaya uyulup değerlendirme tarihi olarak tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihi esas alınmış ise de bozma kararı maddi hataya dayalı olup maddi hataya dayalı bozma kararı taraflar lehine usuli kazanılmış hak teşkil etmeyeceğinden değerlendirme tarihinin dava tarihi olarak olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Bozmadan önceki hükme esas alınan raporda, taşınmaz üzerindeki yapının 2. sınıf B grubu yapı olduğu tespit edilip verilen karar da davacılarca temyiz edilmediğinden yapıya değer biçilirken 3. sınıf A grubu yapıya göre değer biçilerek fazla tazminata hükmedilmesi,
3- Emsal alınan taşınmazdan da kamuya terk yapıldığı bildirilmesine rağmen bulunan m2 değerine ekleme yapılarak fazla tazminata hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.