Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/7586 E. 2020/9096 K. 03.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/7586
KARAR NO : 2020/9096
KARAR TARİHİ : 03.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat talepli icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada … 17. Asliye Hukuk ile … 15. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat talepli icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 17. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı şirket sigortalısının adresinin … ili olduğu, haksız fiil davalarında davalının yerleşim yer ve zarar görenin yerleşim yeri mahkemeleri yetkilidir.
Dava sözleşmenin tarafları arasında değil; sorumluluğundan kaynaklanmış olup, kasko sigorta poliçesi ile sigortalanmış araç da hususi otomobildir. TTK’nun 1301. maddesi (6102 sayılı TTK m. 1472) hükmü gereğince kasko sigortacısı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur. Bu halefiyet ilkesi gereğince, sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, kasko sigortacısının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir. Somut olayda, haksız fiilden zarar görenin ve davalının yerleşim yerleri … ili olmakla uyuşmazlığın çözümünde … ili mahkemeleri yetkilidir. Davacı taraf davasını yetkili mahkeme açmadığından seçim hakkı davalı taraf geçmekle davalının seçimi doğrultusunda yetkisizlik kararı verilmiştir.
… 15. Asliye Hukuk Mahkemesi ise her ne kadar … 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/196 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde haksız fiilden zarar görenin yerleşim yerinin mahkeme yargı çevresi içinde bulunduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmişse de, davaya dayanak yapılan icra takibinin … İcra Dairelerinde gerçekleştirildiği, takibe dayanak olan alacağın para borcuna ilişkin olması nedeniyle götürülecek borçlardan olduğu, bu sebeple davanın davacının ikametgahında açılmasının mümkün olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
Somut olayda; uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile (trafik kazasına) sebebiyet veren davalı sürücü ve araç malikinden rücuan tahsili isteminden kaynaklanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde de esasen HMK’nın 7/I-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki sözkonusu değildir. Kanun koyucunun maddenin düzenlenmesinde ortaya koyduğu gerekçeden de bu durum fiilden doğan davalarda uygulamada ve doktrinde oluşan görüşler dikkate alınarak haksız fiilin işlendiği yer dışında zararın meydana geldiği yer, gelme ihtimalinin bulunduğu yer ve karşılaştırmalı hukuktaki örnekler de dikkate alınarak zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olarak kabul edilmiştir. Bu anlamda; dava sebebi olan haksız fiil halinde dahi HMK’nın 16. maddesi gereğince birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olması gözönüne alındığında, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davasında, davacı vekili tarafından … 17. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmış olup, dava dilekçesi davalıya 04/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından 10/07/2019 tarihinde cevap dilekçesi ile davalının … ‘da ikamet etiği ,dava konusu kazanında … ‘da gerçekleşmiş olduğu, yetkili icra dairesi ve mahkeme … İcra Daireleri ve … Ticaret mahkemesi olduğu dolayısıyla dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi talep edilmiştir.
sayılı HMK’nın 19/2 . maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Aynı maddenin son fıkrasında ise yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir “hükümleri karşısında davalının süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu ve somut uyuşmazlıkta kesin yetki kuralının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın … 15. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince … 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.