Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/6197 E. 2020/10424 K. 26.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6197
KARAR NO : 2020/10424
KARAR TARİHİ : 26.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 01/07/2019 gün ve 2019/2582 Esas – 2019/13209 Karar sayılı ilama karşı davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair bozma sonrası verilen hüküm davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, bu karara karşı davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Yapılan incelemede; davalılardan … ve …’nun ilk kararı temyiz etmediği, adı geçen davalılar yönünden metrekare birim bedelinin davacı İdare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu ve faiz hükmünün hatalı kurulduğu bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından ve davacı İdare yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,
Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin karar düzeltme taleplerinin bu yönlerden kabulü ile Dairemizin 01.07.2019 tarih ve 2019/2582E-2019/13209K sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Davalılardan … ve … mahkemece verilen ilk kararı temyiz etmediğinden, bu davalıların payı yönünden bozma öncesi tespit edilen metrekare birim fiyatının davacı idare yararına usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden yazılı şekilde fazlaya hükmedilmesi,
2-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3- Mahkemece verilen ilk kararla hükmedilen bedel idarece düzenlenen kıymet takdir tutanağında ve acele el koyma dosyasında belirlenen bedellerden düşük olduğundan, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 7139 sayılı yasa ile değişik 10/9.fıkrası uyarınca; İdarece kıymet takdir tutanağında belirlenen bedelden acele el koyma dosyasında belirlenen bedel mahsup edildikten sonra bakiye 23.876 TL’ye 09.09.2013 ten son karar tarihine kadar; bozma ilamı sonrası oluşan bedelden, idarece kıymet takdir tutanağında tespit edilen bedelin mahsubu sonrası oluşan bakiye kısma ise aynı tarihten kararın kesinleşme tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz eden bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.