YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6024
KARAR NO : 2021/7218
KARAR TARİHİ : 20.05.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yargılamanın yenilenmesi istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın Hazine vekilinin talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karara karşı davalı Hazine vekilince istinaf talebinde bulunulmuş, bu kez mahkemece kesin karara karşı yapılan istinaf talebinin reddine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen ve 26.03.2018 tarihinde kesinleşen hükme karşı yapılan yargılamanın yenilenmesi talebi hakkında, yargılamanın yenilenmesi talebinin ayrı harç ve masraf yatırılarak açılacak ayrı bir dava ile istenebileceğinden bahisle 25.12.2019 tarihinde kesin olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu kararın davalı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, 14.05.2020 tarihli kararla da kesin karara karşı yapılan istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; 13.11.2014 tarihli kararla dava konusu … Köyü …, … parsel sayılı taşınmazların arsa niteliği ile dava tarihindeki değerinin soyut beyanla belirlenen bedeline hükmedildiği, bu hükmün davalı Hazine vekilince temyizi üzerine (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 08.12.2016 tarih 2015/16135 Esas, 2016/11848 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın öncelikle arsa veya arazi vasfının net olarak belirlendikten sonra değerinin belirlenmesi ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali kararının kesinleşme tarihindeki değerinin belirlenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozma sonrası açılan duruşmada davalı Hazineyi temsilen … davacı tarafa ödeme yapıldığı yönünde beyanda bulunmuştur. Bu beyan üzerine mahkeme, 14.09.2017 tarihinde karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş, bu karar davalı Hazine adına Kaynarca Mal Müdürlüğüne çıkartılan tebligat sonucu mal müdürlüğü temsilcisi vasfıyla … tebliğ edilmiş, kararın temyiz edilmemesi üzerine karar 26.03.2018 tarihinde kesinleşmiştir.
Hazine adına açılan davalarda Hazineyi temsil yetkisi, hazine avukatına aittir. Hazine avukatı olmayan yerlerde ise 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6’ncı maddesinin 3’üncü bendine göre adli davaları yürütmek üzere merkez ve taşra birim amirlerine üst yönetici tarafından temsil yetkisi verilebilir. Üst yönetici bu yetkisini hukuk birimi amirine devredebilir. Maliye Bakanlığının 13.01.2012 tarihli ve 56 sayılı onayı ile bu yetki ilçelerde mal müdürlerine devredilmiştir.
Somut olayda, yukarıda bahsedilen düzenleme gözönünde bulundurulduğunda, karar tebligatı yetkisiz temsilciye yapılarak hüküm kesinleştirilmiştir.
Temyiz süresi, kural olarak gerekçeli kararın usulüne uygun tebligatıyla başlar. Somut olayda tebligat yetkisiz temsilciye yapıldığından, tebligatın usulüne uygun olduğundan bahsedilemez. Bu nedenle davalı vekilinin temyiz talebinin süresinde olduğunun kabulü ile;
Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2019 tarihli ek kararı, aynı mahkemenin 14.05.2020 tarihli kararı ve 2017/24 Esas ve 2017/241 Karar sayılı kararının 30.03.2018 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra, tarafların anlaştığından bahisle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede, bozma sonrası duruşmaya Kaynarca Mal Müdürlüğünde görevli veri hazırlama kontrol işletmeni olan … katılmış ve dava konusu taşınmaza ilişkin ödeme yapıldığını beyan etmiştir.
Maliye Bakanlığının 13.01.2012 tarih ve 56 sayılı onayına göre davada Hazine adına sulh, kabul ve feragat işlemleri yapabilme yetkisi muhakemat müdürlüğüne, müdürlük olmayan yerlerde yetkilendirilen Hazine avukatlığının hukuki görüşü ile ilçelerde malmüdürünün teklifi üzerine kaymakama aittir.
Mahkemece usulüne uygun olmayan sulh uyarınca hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.