YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5322
KARAR NO : 2021/5356
KARAR TARİHİ : 13.04.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas – 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak fark kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden,
a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bent 2. paragrafında yer alan (karar tarihi olan 10.09.2019) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (hak sahibine derhal ödeme yapılmasına ilişkin Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin karar tarihi olan 13.04/2021) ibaresinin eklenmesine,
b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine (65.143,45 TL fark kamulaştırma bedelinin biriken neması ile birlikte davalıya derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, ödeme yapılırken taşınmazın tapu kaydındaki haciz/ipotek vb. şerhlerin bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.