Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/4901 E. 2020/11271 K. 15.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4901
KARAR NO : 2020/11271
KARAR TARİHİ : 15.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 06/02/2020 gün ve 2019/11526 Esas – 2020/1698 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
İmar uygulamasında bedele dönüşen davacı payına takdir edilen bedelin arttırılması istemli davada, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen karar; taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmış, bu karara taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin ise sair karar düzeltme istekleri H.U.M.K.’un 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Şöyle ki;
Dava açıldığı tarihte taşınmaz değerinin davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından dava HMK’nun 107/1.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğindedir.
Yargılama sırasında toplanan deliller sonunda tazminat miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda davacı iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı attırılabilir.
Bu durumda; bozmanın mahiyeti ve davanın niteliği gereği bozmadan sonra ıslah yapılamaz kuralı uygulanmaksızın bozmadan sonra alınan bilirkişi raporuna göre davacının dava dilekçesinde belirttiği miktarı arttırması mümkün olduğundan ve davacı vekilince de 10.12.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile harcı da yatırılarak talep miktarı belirlendiği halde bozma sonrası ıslah yapılamayacağından bahisle dava dilekçesinde talep edilen bedele hükmedildiği ve ıslah edilen miktar yönünden davanın reddine karar verildiği bu defa yapılan incelemede anlaşılmakla;
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06.02.2020 gün ve 2019/11526 Esas – 2020/1698 Karar sayılı düzeltilerek onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle bedele dönüşen 82.07 m2 karşılığı olarak 118.315,39 TL değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Dava açıldığı tarihte taşınmaz değerinin davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından dava HMK’nun 107/1.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğindedir.
Yargılama sırasında toplanan deliller sonunda tazminat miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda davacı iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı attırılabilir.
Bu durumda; bozmanın mahiyeti ve davanın niteliği gereği bozmadan sonra ıslah yapılamaz kuralı uygulanmaksızın bozmadan sonra alınan bilirkişi raporuna göre davacının dava dilekçesinde belirttiği miktarı arttırması mümkün olduğundan ve davacı vekilince de 10.12.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile harcı da yatırılarak talep miktarı belirlendiği halde bozma sonrası ıslah yapılamayacağından bahisle ıslah edilen miktar yönünden davanın reddine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-)Mahkemece dava dilekçesinde talep edilen bedel üzerinden karar verildiği halde, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
b-)6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesi uyarınca maktu harca hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan karar düzeltme ve temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, davalı idareden H.U.M.K’nun 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 450,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 15/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.