Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/4869 E. 2020/11513 K. 17.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4869
KARAR NO : 2020/11513
KARAR TARİHİ : 17.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası birleştirilen dava ise 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davası birleştirilen dava ise 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak bedel tespiti ve tescil davasının kabulüne, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm; taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … köyü, … ve … parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak, değer biçilmesi ve bozma sonrası bankaya bloke edilen bedelin 7139 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde hak sahibine ödenmek üzere 3’er aylık vadeli hesap aktarılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Birleştirilen bedel tespiti ve tescil davasının kabulüne karar verildiğine göre; konusuz kalan tazminat davasında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi,
2-Bozma öncesi tespit edilen bedele dava tarihinden 4 ay sonrasından ilk karar tarihine faiz işletilmesine karar verilmiş ise de infazda tereddüt yaratacak şekilde kamulaştırma bedelinin hükümde açıkça gösterilmemesi,
3-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
4-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas – 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden,
Bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a- 1 nolu bendinin hükümden çıkartılmasa, yerine (asıl dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına) cümlesinin yazılmasına,
b-8 nolu bendindeki (tespit edilen) kelimelerinin çıkartılmasına yerine (bozma öncesi tespit edilen 1.800,13 TL) ibaresinin yazılmasına,
c- 8 nolu bendinde yer alan (son karar tarihi olan 24/01/2019) ile (karar kesinleştiğinde) ibarelerinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Dairemizin karar tarihine) kelimeleri ile yazılmasına,
d-7 nolu bendinin hükümden çıkartılarak yerine (546,84 TL fark kamulaştırma bedelinin davalıya derhal ödenmesine) kelimelerinin yazılmasına,
e-Davacı idare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin 16 nolu bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, tarafladan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.