YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4840
KARAR NO : 2021/5560
KARAR TARİHİ : 14.04.2021
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usulden reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/215 E. – 2019/202 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/215E.-2019/202K sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de, davacı idare vekilinin 11.08.2020 tarihli dilekçesi ekinde sunulan banka dekontlarına göre davacı idarenin karar tarihinden sonra 10.08.2020 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, taraflara davanın esası hakkında beyanları sorularak ve usul ekonomisi de gözetilerek işin esasına girilip dosyada mevcut bilirkişi kurulu raporları denetlenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekir.
Bu itibarla; davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile bozmanın niteliğine göre sair yönler incelenmeksizin Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/215E.-2019/202K sayılı hükmünün HMK’nun 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, 14/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.