Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/4631 E. 2021/6559 K. 28.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4631
KARAR NO : 2021/6559
KARAR TARİHİ : 28.04.2021

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/466 E. – 2018/299 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan nedenlerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/466E.-2018/299 K. sayılı kararının incelenmesinde;
Arsa niteliğindeki Osmangazi İlçesi Altınova Mahallesi 3297 ada 79 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapılara ise aynı kanunun 11/1-h maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle; davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin temyizine gelince;
1)Anayasa Mahkemesi’nin 27.11.2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi ‘idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hakim tarafından tespit edilen bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere’ bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan ‘idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine’ ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi,
2)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Gerektiğinden;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)2 numaralı bendinde bulunan (bu bedele Kamulaştırma Kanunu’nun 10/9. maddesi gereğince 19/01/2018 tarihinden karar tarihi olan 17/05/2018 gününe kadar YASAL FAİZ İŞLETİLMESİNE,) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (bedelin derhal davalıya ödenmesi konusunda ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına, Mahkememizce tespit edilen kamulaştırma bedelinin davacı idare tarafından takdir edilen 247.302,13-TL’lik kısma 19.01.2018 tarihinden karar tarihi olan 17.05.2018 gününe kadar yasal faiz işletilmesine, işleyecek yasal faizin davacı kurumdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, Mahkememizce tespit edilen kamulaştırma bedeli ile idare tarafından takdir edilen bedel arasındaki fark olan 225.799,37-TL’lik kısma 19.01.2018 tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, işletilecek faizin, derhal davacı kurumdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,) cümlesinin yazılmasına,
b)5 ve 8 numaralı bentlerinin hükümden çıkartılmasına,
Bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine,
Hükmün böylece HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.