Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/381 E. 2020/5387 K. 16.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/381
KARAR NO : 2020/5387
KARAR TARİHİ : 16.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 15/10/2018 gün ve 2017/34722 Esas – 2018/17412 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkin davanın kabulüne dair karar davalı tarafından temyizi üzerine bozulmuş; bu karara karşı, davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK.nun 440.maddesinde yazılı nedenlere uymadığından yerinde değildir. Ancak;
1-)Gerekçeli kararın 7 nolu bendinde dava konusu taşınmazın 859 parsel olarak yazılması gerekirken, maddi hata ile infazda tereddüt yaratacak şekilde 259 parsel olarak yazıldığı,
2-)Dava konusu 386 ve 391 parsel taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların üçüncü kişilere ait olduğuna ilişkin şerh dikkate alınmadan davalı yararına ağaç bedeline hükmedildiği,
3-) Kamulaştırma evrakına göre dava konusu 865 parsel taşınmazın 184,00 m² olarak tamamının kamuştırılmasına karar verilerek tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verildiği halde dosyada mevcut tapu kaydına göre ise bu taşınmazın 194,00 m² olduğu gözetilmeksizin söz konusu taşınmaza ilişkin yeni tapu kaydı getirtilerek çelişkinin giderilmediği,
Bu sefer yapılan incelemede anlaşılmakla; Dairemizin 15/10/2018 tarih ve 2017/34722 Esas ve 2018/17412 karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki Obuzbaşı Köyü 336, 359, 900, 363, 831, 847, 859, 858, 889, 391, 874, 878, 862 ve 865 parsel sayılı taşınmazların arazi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden, karışık bahçe niteliğindeki Obuzbaşı Köyü 894, 871,386 parsel sayılı taşınmazın kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği meyve net geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dava konusu 878, 862 ve 865 parsel sayılı taşınmazların kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5,5 olarak kabulü ile az bedel tespiti,
2-Dava konusu 336, 359, 900, 363, 831, 847, 859, 858, 889, 391, 874 parsel sayılı taşınmazların sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 olarak kabulü ile az bedel tespiti,
3-Dava konusu sulu ve kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazlarda münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının brüt gelirlerine göre yüksek oranda alınması (buğday ürününde üretim masrafının brüt gelirden fazla kabulü) ekonomik tarım yapılmasında tereddüt yaratacağından, İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerinden birbiriyle çelişen verilerde eklenerek münavebe ürünlerinin üretim masrafları yönünden sorularak sonucuna göre ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında belirlenen bedelin mahsubuyla bakiye bedele 01/03/2014 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiği halde, faiz başlangıç tarihinin hatalı yazılması,
5-Dava konusu 862 parsel sayılı taşınmaz üzerinde acele kamulaştırma dosyasında yapılan keşifte 1 adet dut ağacı ağacı, 889 parselde 1 adet iğde 1 adet söğüt ağaçları, 858 parselde 2 adet dut ağacı, 859 parselde 10 adet odunsu ağaç, 359 parselde 2 adet 5 yaşında dut, 4 adet 4 yaşında kayısı bulunduğu tespit edildiği halde hükme esas alınan raporda gerekçesi açıklanmadan ağaçların bedeline hükmedilmesi,
6-Gerekçeli kararın 7 nolu bendinde dava konusu taşınmazın 859 parsel olarak yazılması gerekirken maddi hata ile infazda tereddüt yaratacak şekilde 259 parsel olarak yazılması
7- Dava konusu 386 ve 391 parsel taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların üçüncü kişilere ait olduğuna ilişkin şerh dikkate alınmadan davalı yararına ağaç bedeline hükmedilmesi,
8- Kamulaştırma evrakına göre dava konusu 865 parsel taşınmazın 184,00 m² olarak tamamının kamuştırılmasına karar verilerek tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verildiği halde dosyada mevcut tapu kaydına göre bu taşınmazın 194,00 m² olduğu anlaşıldığından söz konusu taşınmaza ilişkin yeni tapu kaydı getirtilerek çelişkinin giderilmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
9-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalının temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine,16/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.