YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3204
KARAR NO : 2021/12393
KARAR TARİHİ : 02.11.2021
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı Hazine vekilince yapılan istinaf başvurusunun Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince kabulü ile Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.05.2019 gün ve 2018/805 E. – 2019/460 sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine ve bu kararın temyizi isteminin reddine ilişkin yukarıda gün ve sayıları yazılı kararı ile ek kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 02/11/2021 günü temyiz eden davacılar ve aleyhine temyiz olunan davalı Hazine vekillerinin yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden ihbar olunan vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacılar ve davalı Hazine vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davalı Hazine vekilince yapılan istinaf başvurusunun Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince kabulü ile Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.05.2019 gün ve 2018/805 E. – 2019/460 sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 353/1-a-6. maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiş olup; bu kararın davacılar vekilince temyizi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 27.01.2020 günlü ek karar ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereği verilen kararın kesin olduğundan bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmiş; bu ek karar da yine, davacılar vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.HMK 353/l-a-6 maddesinde, ilk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27/05/2021 gün ve 2020/(20)5-451 Esas 2021/636 Karar sayılı ilamı da gözetilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6. maddesi gereğince verilen karar 353/1-a ve 7251 sayılı Kanun un 39. maddesi ile eklenen 362/1-g maddesi uyarınca kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamayacağından, davacılar vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan ek karar ile hükmün HMK’nun 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davalı Hazine yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 02/11/2021 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce kabulü ile Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09.05.2019 tarih ve 2018/805E.-2019/460 K. sayılı ilamının kaldırılmasına, eksikliklerin yerine getirilip, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiş, bu kararın davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kesin olduğu gerekçesiyle, davacılar vekilinin temyiz talebi Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 27.01.2020 tarihli ek kararı ile reddedilmiş ve bu ek karar, yine davacılar vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda; 7103 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın 12/6 maddesi uyarınca baraj sahasına mücavir taşınmaz mallar için getirilen yeni düzenleme uyarınca kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinin bu dosyadan tefriki ile dava şartı yokluğundan usulden reddine, ecrimisil bedeli yönünden ise bu esas üzerinden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine kesin olarak karar verilmiştir.
7103 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın 12/6 maddesi, baraj sahasına mücavir taşınmazların, mal sahibinin talebi üzerine çevresinin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulmuş olması halinde, mal sahibinin taşınmazdan yararlanma imkanı kalmadığı hallerde kamulaştırma usulünü düzenlemektedir. Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar baraj sahasına mücavir olup, kamulaştırma sahası dışında kalan ve fiilen de el atılmayan taşınmazlardır.
Dava konusu Amasya ili, Merkez ilçesi, Ardıçlar köyü, 123 ada 26 parsel sayılı taşınmaz fiilen baraj göl sahasında, sular altında kalmakta olup, idarece sürekli ve kalıcı olarak el atıldığına dair şüphe bulunmamaktadır. Dolayısla fiilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazla ilgili olarak açılan bu davada baraj saha ve mücavir taşınmazlarla ilgili olarak getirilen yasa maddesinin uygulanma yeri bulunmamaktadır.
Kaldı ki; 2942 sayılı Geçici 13. maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 03/03/2021 tarih, 2018/99-2021/14 E/K sayılı kararı ile iptal edildiğinden, bu madde olaya uygun olsaydı dahi eldeki davalara uygulanma imkanı kalmamıştır.
Dosya kapsamına göre; taraflarca gösterilen ve ilk derece mahkemesince toplanan deliller davanın esası hakkında hüküm kurmaya yeterli olup bu husus dosya sahafatından anlaşıldığından, davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin önemli ölçüde toplanmamış veya değerlendirilmemiş olmasından söz edilemeyeceğinden; Bölge Adliye Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/l-a-6 maddesi uyarınca 7103 sayılı Yasa ile değişik 12/6 maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair kesin verilen kararın HMK’nın 369. maddesinde belirtilen ‘Kanunun açık hükmüne aykırılık’ teşkil ettiği ve HMK’nın 353/1-a 4 ve 6.maddelerinde açıklanan hususların olayımızda uygulanmasına olanağı bulunmadığından ve bu durumda karar kesin olmadığından ek karar kaldırılarak bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, Dairenin kararın onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.