Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/2953 E. 2020/7372 K. 28.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2953
KARAR NO : 2020/7372
KARAR TARİHİ : 28.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekilince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Arsa niteliğindeki … ilçesi, … mahallesi, 755 ada 4 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıyasi emsal olarak incelenen taşınmaz limited şirkete satılmış olup, özel amaçlı bu satışın somut emsal olarak değerlendirilmesi doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmazın emsal alınan taşınmazdan daha değerli olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca emsali dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde değer biçildiği ve emsal alınan taşınmaz kadastro parseli, dava konusu taşınmazın ise imar parseli olduğu anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın mukayese sonucu bulunan m² değerine düzenleme ortaklık payı ilavesi yapılarak, kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiği hususu gözetilmeden hesaplama yapan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Davalı idare harçtan muaf olup bu husus hüküm fıkrasında belirtildiği halde yargılama giderleri içerisinde harçtan sorumlu tutulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.