YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2745
KARAR NO : 2021/6799
KARAR TARİHİ : 04.05.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 04/05/2021 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi,
2-Avrupa İnsan Haklari Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden;
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)2 numaralı bendindeki ( idare tarafından takdir edilen bedelden yüksek olması nedeni ile 2942 sayılı Kamulaştırma kanununun 7139 sayılı yasanın 26. Maddesi ile değişik 10/8 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine kadar ve karar kesinleştiğinde hak sahiplerine ödenmek üzere 3 er aylık vadeli hesap açılarak bu hesaba aktarılması ve hesap cüzdanının mahkememize gönderilmesi hususunda Ziraat Bankası … Şubesine müzekkere yazılmasına, karar kesinleştiğinde) kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine (üçer aylık vadeli hesapta işlemiş nemaları ile birlikte davalıya derhal ödenmesi için ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,) kelimelerinin yazılmasına,
b)3 numaralı yer alan (karar tarihi olan 17/06/2019) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilam tarihi olan 04.05.2021) kelimelerinin yazılmasına,
c)4 numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkartılmasına, kalan bent sıralarının buna göre teselsül ettirilmesine,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.050,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı idareye, 3.050,00-TL vekalet ücretinin de davacı idareden alınarak davalıya verilmesine, 04/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.