Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/2473 E. 2021/6428 K. 27.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2473
KARAR NO : 2021/6428
KARAR TARİHİ : 27.04.2021

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddi ile HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekileri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince HMKnın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, kamulaştırmadan arta kalan kısmın bedeline hükmedilmediği halde, tapusunun iptal edilmesi nedeniyle HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin hüküm fıkrasına düzeltme yapılmak suretiyle yeniden karar verilmesine ilişkin hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Trabzon İli, Ortahisar İlçesi, … Mahallesi, 421 ada 62 parsel sayılı taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal incelemesi yapılarak zeminine, değer biçilmesi yöntem itibariyle Yasa hükümlerine uygun olduğu gibi üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payıda düşülmek suretiyle değer tespitinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dava konusu parselle bitişik, aynı amaçla kamulaştırılan 421 ada 61 parsel için açılan Trabzon 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/137 E sayılı dosyasında, aynı değerlendirme tarihinde 5080,61TL/m² değer Dairemiz denetiminden geçtiği anlaşıldığından, güçlü delil niteliğindeki, belirtilen dosya mahkemesinden getirtilip, bilirkişi kurulundan komşu parsel için tespit edilen m² değerden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan, eksik incelemeyle hüküm kurulması,
2-Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre Belediye Meclisinin 11.03.2015 tarihli kararıyla dava konusu taşınmaz yol, yol koruma kuşağı ve park olarak imar durumu düzenlendiği gibi dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü, geometrik durumu dikkate alındığında değer kaybı olacağı muhakkak olup, bu hususta bilirkişiden ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru olmadığı gibi;
3-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınmadan hüküm kurulması,
4-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HMK’nun 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.