YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2162
KARAR NO : 2021/5945
KARAR TARİHİ : 21.04.2021
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 14. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/536 E. – 2018/770 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı,davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/536 Esas- 2018/770 Karar sayılı kararının incelenmesinde,
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Ankara İli, Mamak İlçesi, … Mahallesi 1153 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak zeminine, üzerinde bulunan ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle maktuen değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Davacı idarece fazla depo edilen 696,06TL’nin iadesine karar verilmemesi,
2-Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırmada ödenen bedelin mahsubuyla fark 15.468,56 TL davalılara karar tarihi itibariyle ödenemeyeceğinden, fark bedele 28.02.2018 tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği düşünülmeden faiz bitiş tarihinin gösterilmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Gerekçeli kararın;
a)Hüküm fıkrasının 1 nolu bendinden (itibaren) kelimesinin hükümden çıkarılmasına yerine (karar kesinleşinceye kadar) ibaresinin yazılmasına,
b)Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Davacı idare tarafından fazla depo edilen 696,06TL’nin idareye iadesine,) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.