YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1257
KARAR NO : 2021/6635
KARAR TARİHİ : 29.04.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 29/04/2021 günü usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden taraf vekillerinin yokluklarında incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek, dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazın m² birim bedeli 254,69-TL olarak belirlenmişse de, aynı kamulaştırma kapsamında; dava konusu taşınmaza yakın konumda olan Barbaros mahallesi 6608 ada 7 parsel sayılı taşınmaz için Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/658 E. – 2019/43 K. sayılı dosyasında 23.02.2015 değerlendirme tarihi itibariyle 454,14-TL/m²; dava konusu taşınmaza bitişik konumda olan 6608 ada 8 parsel sayılı taşınmaz için aynı mahkemenin 2017/660 E. – 2019/44 K. sayılı dosyasında 461,27-TL/m² birim fiyatı takdir olunduğu ve verilen kararlar Dairemiz denetiminden geçtiği dikkate alındığında tespit edilen bedeller güçlü delil niteliğinde olduğundan, mahkemece söz konusu dosyalar getirtilerek bilirkişi kurulundan belirlenen bedellereden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
3-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.