Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/1223 E. 2020/7212 K. 24.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1223
KARAR NO : 2020/7212
KARAR TARİHİ : 24.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 07/11/2019 gün ve 2019/5208 Esas – 2019/17788 Karar sayılı ilama karşı davalılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair karar Dairemizce onanmış, bu karara karşı davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği bu kez yapılan değerlendirmede anlaşılmakla;
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile Dairemizin 07.11.2019 gün ve 2019/5208 Esas 2019/17788 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Tarım arazisi niteliğindeki…ili … ilçesi … köyü 101 ada 32 parsel (eski 101 ada 9 parsel)sayılı taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının davacı idare lehine vekalet ücreti takdir edilen 8 inci paragrafının hükümden çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılardan peşin alınan karar düzeltme ve temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.