Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/11980 E. 2021/1399 K. 15.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/11980
KARAR NO : 2021/1399
KARAR TARİHİ : 15.02.2021

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … 1. Asliye Hukuk ile … 1. Tüketici Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkindir.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının dava konusu taşınmazı oturma amacı ile satın aldığı, 4077 sayılı kanunun 23. maddesi uyarınca tüketicinin korunması hakkındaki yasa uygulamasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
… 1. Tüketici Mahkemesince ise, somut olayda tüketici işleminin dava dışı müteahhit ile davacı arasında gerçekleştiği, ancak davacının kendi akdi muhatabı olan müteahhide karşı açtığı davaların Tüketici Mahkemelerinde görülebileceği, açılmış bulunan davada ise satıcı ile tüketici arasındaki uyuşmazlığın dava konusu olmadığı, davacı tarafından haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme iddialarına dayalı olarak kendi akidi olmayan arsa sahiplerine karşı tazminat davası açıldığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Vekâlet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı Kanun kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili tarafından dava dışı müteahhitten 09/08/1994 tarihli sözleşme ile daire satın alındığını, arsa sahibi olan davalıların ve dava dışı müteahhidin projeye ve imar kanununa aykırı bina yapılmasına sebebiyet verdiklerini, müvekkilinin bu durumu bilecek durumda olmadığını, müteahhidin işi tamamlamaması nedeniyle müvekkilinin tamamlamak zorunda kaldığını, bu şekilde müvekkilince masraf yapılmış olmasına rağmen, yüklenici ile davalı arsa sahiplerinin haksız eylemi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, arsa sahiplerinin sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek 15.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. O halde davacı ile arsa sahipleri arasındaki uyuşmazlıkta, davacı Tüketici Kanununda tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Buna göre; davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevli olup, uyuşmazlığın davanın ilk olarak açıldığı … 1. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.