Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/11045 E. 2021/5037 K. 07.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/11045
KARAR NO : 2021/5037
KARAR TARİHİ : 07.04.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, … yönünden kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacılar ile davalı … vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacılar ile davalı … vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurumaya elverişli değildir. Şöyle ki;
Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih olan değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza soyut ifadelerle değer biçildiğinden alınan rapor inandırıcı bulunmamıştır.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Yapılan incelemede; davacılar vekilince kamulaştırmasız olarak el atılan taşınmaz bedelinin tahsili talebi ile dava açıldığı, dosya arasında bulunan 12/03/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacılar murisinin dava konusu 1813 ada 6 parselde bulunan 1.572,84 m2 payının, 6 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 665 parsele taşındığı, 28.07.1987 tarih ve 601 sayılı Zeytinburnu Belediye Encümen kararı ile 0,337230 oranında düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra toplam 1043 m2 olarak birden fazla parselde şuyulandırıldığı, davacılar murisi adına yapılan tescil işlemlerinden sonra bedele dönüştürme, kamulaştırma, tashih ve çeşitli işlemler nedeniyle taşınmazlarda davacılar murisine ait hisse kalmadığı, mahkemece alınan rapor uyarınca imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen pay karşılığının arttırılmasına karar verildiği, ancak davacılar murisine ait payın tamamına ilişkin bedele dönüştürme işlemi olup olmadığı ve taşınmazlarda davacılar murisinin hissesinin başka şahıslar adına tesciline dayanak işlemlerin tespit edilemediği anlaşıldığından, dava konusu taşınmazda ve ifrazen oluşan taşınmazlarda yapılan imar uygulamalarına ilişkin şuyulandırma ve dağıtım cetvelleri dahil tüm bilgi ve belgelerin ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü ve Belediye İmar Müdürlüklerinden, yapılan imar uygulaması ile davacılar murisinin şuyulandırıldığı taşınmazlarla ilgili Belediye Başkanlığınca bedele dönüştürme, kamulaştırma, tashih, tevhit gibi alınan karar ve yapılan işlemler ile dayanaklarının okunaklı sureti ile taşınmazlarda davacılar murisine ait hisselerin akıbetinin Belediye Başkanlığından istenilerek taşınmazda davacılar murisinin bedele dönüştürülen payının tespit edilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar ile davalı … vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı ve davalıdan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 07/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.