YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/10879
KARAR NO : 2021/5323
KARAR TARİHİ : 12.04.2021
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 4. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile HMK’nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmuş; bu karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Düzce İli, Akçakoca İlçesi, Kapkirli Mahallesi 556 ada 6 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun emsal alınan taşınmazın İmar Kanununun 15. ve 16. maddelerine göre yola terk ve ifraz sonucu oluşmuş imar parseli olduğu gerekçesiyle emsalin metrekare birim değerinden yola terk oranı indirilmek suretiyle dava konusu taşınmazın metrekare bedelinin tespit edilmesi yönünden düzeltilerek 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasında yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dava konusu taşınmaz kadastro parseli, emsal alınan taşınmaz ise İmar Kanununun 15. ve 16. maddelerine göre yola terk ve ifraz sonucu oluşmuş imar parseli olduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranının araştırılarak tespit edilecek oranda dava konusu taşınmazdan düzenleme ortaklık payı düşülmesi gerektiği halde, yazılı şekilde emsal taşınmazın yola terk oranı üzerinden indirim yapılmak suretiyle yetersiz araştırma ve eksik incelemeyle hüküm kurulması,
Doğru olmadığı gibi;
2-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmünün açıklanan nedenlerle HMK’nun 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.