YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/10620
KARAR NO : 2021/7176
KARAR TARİHİ : 20.05.2021
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 4. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/394 E. – 2019/255 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun Sakarya Bölge Adliyesi 4. Hukuk dairesince HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/394 E.-2019/255 K. sayılı kararının incelenmesinde,
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Kocaeli İli, Gebze İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedeli davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı Yasa ile değişik 10/9.maddesi uyarınca tespit edilen bedelin davacı idarenin kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen kısmının hükmün kesinleşmesi beklenmeden, kalan kısmının ise kesinleşen karara göre davalı tarafa ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verildiğinden ve fark bedel davalı tarafa karar tarihi itibariyle ödenemeyeceğinden, bu kısım için işletilecek yasal faizin bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi,
2-Avrupa İnsan Haklari Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün ve 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararının hüküm fıkrasının;
a)3.bendinde bulunan (karar tarihi olan 25/06/2019) tarihinin çıkartılmasına, yerine (kararın kesinleşme) ibaresinin yazılmasına,
b)Vekalet ücretine ilişkin 9.bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına,
Bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine,
Hükmün böylece HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.