Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2020/10047 E. 2021/8420 K. 08.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/10047
KARAR NO : 2021/8420
KARAR TARİHİ : 08.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu itibarla, davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;
1)Davalı …’ın yargılama devam ederken, 03.06.2019 tarihinde vefat ettiği, vekilin mirasçılarının vekaletnamesinin sunduğu da gözetildiğinde, gerekçeli karar başlığında isimlerinin gösterilmemesi,
2) Bozma öncesi hükmedilen fark kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi,
3) Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı

Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden,
a) Gerekçeli karar başlığında, (…) isminin devamına (Mirasçıları …, …) isimlerinin yazılmasına,
b) 1. bentte yer alan ( 8.943,58 TL’nin) sayısından sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (üçer aylık vadeli hesapta işlemiş nemaları ile birlikte derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya derhal müzekkere yazılmasına, taşınmaz üzerindeki takyidatların bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına,
c) 2.bendin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine (Bozma öncesi hükmedilen 24.242,00 TL fark kamulaştırma bedeline 18.02.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 16.04.2015 tarihine kadar; bozma sonrası oluşan 8.943,58 TK TL fark kamulaştırma bedeline ise 18.02.2015 tarihinden (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilam tarihi olan 08.06.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, yasal faizin davacı idareden alınarak, davalılara hisseleri oranında verilmesine, ) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.