Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2019/950 E. 2019/12905 K. 27.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/950
KARAR NO : 2019/12905
KARAR TARİHİ : 27.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava ve birleştirilen dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, hüküm kurulmuş, karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmişse de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal kabul edilen taşınmaz, dava konusu taşınmaz gibi imar parseli olup, dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından düzenleme ortaklık payı düşülmeden hesaplama yapılması gerekirken, hukuki olmayan değerlendirme şekliyle karşılaştırma sonucu bulunan metrekare birim fiyatına önce dava konusu taşınmazdan kesilen oranda düzenleme ortaklık payı ilave edilip, daha sonra emsalden kesilen oranda düzenleme ortaklık payı düşülerek hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.