Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2019/7237 E. 2020/738 K. 20.01.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/7237
KARAR NO : 2020/738
KARAR TARİHİ : 20.01.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 07/02/2019 gün ve 2017/22955 Esas – 2019/1545 Karar sayılı ilama karşı davalılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada, mahkemece uyulan bozma kararı üzerine davanın kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Düzeltilerek Onanmış, bu karara karşı davalılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davalılar vekilinin sair karar düzeltme istekleri HUMK’nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Avrupa İnsan Haklari Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği,
Bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından;
Davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile 07.02.2019 gün 2017/22955 E. 2019/1545 K. Sayılı düzelterek onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Kapama nar bahçesi niteliğindeki … ili, … ilçesi, … köyü 39 ve 1874 parsel sayılı taşınmazlar ile sulu tarım arazisi niteliğindeki 47, 1876, 1880 ve 1882 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalılar vekilinin temyizine gelince;
1-Bozmadan sonra tespit edilen kamulaştırma bedeli ilk karar ile hüküm altına alınan bedelden düşük olduğundan ve ilk karar ile kamulaştırma bedelinin tamamı davalı tarafa ödendiğinden, acele el koyma kararından sonra davalı taraf adına bankaya bloke edilen miktarın bozma sonrası oluşan kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan kısmına 29.04.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 17.12.2012 gününe kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmadığı gibi
2-Avrupa İnsan Haklari Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden
1-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak; (Tespit edilen 2.018.336,51-TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedeli olan 1.401.443,80-TL’nin mahsubundan sonra kalan fark bedel olan 616.892,71-TL’ye 29.04.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 17.12.2012 gününe kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesine) cümlesinin eklenmesine,
2-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, davacıdan peşin alınan temyiz ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.