Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2019/6971 E. 2019/15756 K. 08.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6971
KARAR NO : 2019/15756
KARAR TARİHİ : 08.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalı … vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalı … vekillerince temyiz edilmiştir.
Tarım arazisi niteliğindeki … köyü 1192 parsel sayılı taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesinde; üzerinde bulunan ve taşınmaz mala bahçe niteliği vermeyen ağaçlara maktuen değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak;
1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, tespit edilen bedelden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra fark bedele faiz yürütülmesi gerekirken bedelin tamamına faiz işletilmesi ve faiz başlangıç tarihinin hatalı gösterilmesi,
2-Dava konusu taşınmazın, tespit edilen kamulaştırma bedelinden, acele el koyma dosyasında bloke edilen kısmın mahsup edilmesi suretiyle fark bedelin davalılara ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi,
Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)4. paragrafının hükümden çıkartılmasına, yerine (tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen 1.376.016,62 TL’nin mahsubu ile fark 91.426,71 TL’nin hak sahiplerine hisseleri oranında ödenmesi için … Bankası … Şubesine müzekkere yazılmasına, 91.426,71 TL fark bedele 15.04.2011 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
b)9. paragrafının hükümden çıkartılmasına, yerine (Kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı kurumdan tahsili ile davalılara verilmesine,) ibaresinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.