YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6751
KARAR NO : 2019/16403
KARAR TARİHİ : 16.10.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Ancak;
1-Bozma sonrası tespit edilen fark bedelin 3 er aylık hesapta nemalandırılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozma öncesi tespit edilen bedelden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra bakiye kısma 27.03.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 20.10.2015 tarihine kadar, bozma sonrası oluşan fark bedel davalıya karar tarihi itibariyle ödenemeyeceğinden, aynı Yasanın 10/9. fıkrası uyarınca işletilecek yasal faizin bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Davanın niteliği gereği kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücreti ile ilgili karar verilmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
1-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 3 nolu bendinde yer alan (TESPİTİNE) kelimesinden sonra (Bozma sonrası tespit edilen kamulaştırma bedelinden ilk kararla tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubu ile bakiye bedel 296,10 TL’nin 7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince karar kesinleşinceye kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına,) ibaresinin eklenmesine,
2-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasından 4 nolu ve 5 nolu bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine (Bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında ödenen bedelin mahsubuyla bakiye 94.875,35 TL’ye 27.03.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 20.10.2015 tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen fark 296,10 TL’ye ise 27.03.2015 tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) ibaresinin yazılmasına,
3-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davalıya verilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.