Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2019/6019 E. 2020/6516 K. 30.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6019
KARAR NO : 2020/6516
KARAR TARİHİ : 30.06.2020

MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı … tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine …Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile HMK’nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay’ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı, davalı … tarafından yapılan istinaf başvurusunun …Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmak suretiyle yeniden hüküm kurulmuş, bu karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki Soğukpınar köyü, 131 ada 108 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer tespit edilmesinde; üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, ağaçlara yaş,cins ve verim durumlarına göre maktuen değer belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti,
2- Davacı idarenin kıymet takdir raporunda 2015 yılı değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmazda (25m x 30m ) ölçülerinde 10 yaşında plastik sera, (25 m x 46,50 m) ölçülerinde 5 yaşında cam sera tespit edildiği halde hükme esas bilirkişi raporunda 2016 yılı değerlendirme tarihi itibariyle 300,00 m2 alanlı 10-15 yıllık olduğu belirtilen cam sera bedeline hükmedilmiştir.
Bu durumda öncelikle dava konusu taşınmaz üzerindeki seraların alanları, nitelikleri ve yaşları hususlarındaki çelişkinin giderilmesi için, taraflara her türlü delillerini bildirmek üzere imkan tanındıktan ve gerekirse mahallinde yeniden keşif yapıldıktan sonra 2016 olan değerlendirme tarihine ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan yapı birim fiyat listesine göre plastik örtülü seraların 1. sınıf A, cam seraların ise 1. sınıf B grubu yapılara dahil edildiği dikkate alınarak, tespit edilen yaşları doğrultusunda yıpranma paylarına ilişkin oranları gösterir cetvele göre, yıpranma payı da düşülmek suretiyle sera bedellerinin tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi
3- Dava konusu taşınmazdaki sera enkazının davalı tarafça alınacağı belli olmadığı halde enkaz bedeli düşülerek bedeline hükmedilmesi,
4- İlk derece mahkemesince tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren dört ay sonraki tarihten karar tarihine kadar faiz yürütülmesi ile yetinilmesi gerekirken mükerrer ödemeye sebebiyet verecek şekilde ayrıca faiz bedelinin de bloke edildiği gözetilerek depo edilen faiz bedelinin idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
5- Davalı istinaf aşamasında kendisini vekille temsil ettirdiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Doğru olmadığı gibi,
6- 7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.