Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2019/3488 E. 2019/13415 K. 02.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3488
KARAR NO : 2019/13415
KARAR TARİHİ : 02.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş ise de dosyada davetiye gideri bulunmadığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma sonrası karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın tetkikinde; davalının 16/10/2018 tarihinde vefat ettiği, taraf teşkilinin sağlanması bakımından, davalıya ait veraset ilamının alınması ve eksik olan gider avansının mahkeme veznesine yatırılması için davacı idareye verilen kesin süreye rağmen, yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ancak;
1-)Mahkemece, davacı idare vekiline davalı …’a ait veraset ilamını alması ve mirasçılarının adresleri tespit edilerek davaya dahil edilmelerinin sağlanması için yetki belgesi verilmeden dava açmak için kesin süre verilerek süresinde dava açılmadığından bahisle davanın reddi doğru olmadığı gibi,
2-)Gider avansına ilişkin olarak ise; 6100 sayılı HMK’nun 120/2. maddesinde gider avansının yatırılması için mahkemenin davacıya iki haftalık kesin süre vermesi ve 115/2. maddesi uyarınca dava şartı olan gider avansının yatırılmaması halinde, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
HMK’nun 324. maddesine göre ise “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır.Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır”.
Bu durumda; mahkemece gider avansı kabul edilerek, değerlendirme yapılan keşif giderinin, dava şartı olan gider avansı mı, yoksa delil avansı mı olduğu irdelenmelidir.
03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45. maddesinde gider avansı ve delil avansı birlikte düzenlenmiş olup, gider avansının, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade ettiği, davacının, her yıl Bakanlıkça çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, delil avansının ise, tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade ettiği vurgulanmıştır.
Gider avansının içinde delil avansı için gerekli giderler de gösterilmiş olduğundan, Yönetmeliğin 45. maddesinin 1. fıkrası ile 4 ve 5 fıkraları uyumlu değildir.
Bu durumda, Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili maddelerine göre yorum yapılmalıdır.
HMK.’nun gider avansına ilişkin 120. maddesi ile delil avansına ilişkin 324. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; gider avansının yatırılmamasının ve delil avansının yatırılmamasının farklı hukuki sonuçlara bağlandığı dikkate alındığında; gider avansının tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderleri kapsayacak şekilde yorumlanmasına olanak yoktur. Bu durumda; dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderlerini ifade ettiği kabul edilmelidir.
Delil avansına yönelik ara kararında mahkemece, hangi delil için ne miktarda avans yatırılacağı açıkça belirtilmeli ve avansın kesin süre içinde yatırılmaması halinde bu delilin ikamesinden vazgeçildiğinin kabulü ile dosya kapsamındaki delillere göre karar verileceğinin ihtar edilmesi gerektiğinden bu hususlar yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.