Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2019/13597 E. 2020/6279 K. 25.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/13597
KARAR NO : 2020/6279
KARAR TARİHİ : 25.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1)Dava konusu taşınmaz ile aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan Dairemize intikal eden aynı ada içerisindeki komşu taşınmazların dava dosyalarında Konak Belediye Başkanlığı yazı cevaplarında; taşınmazların mevcut kadastral konumunu koruduğunu, bölgede seçilmiş düzenleme alanı bulunmadığını, imar uygulaması yapılması halinde İmar kanunun 18. maddeyi uyarınca, % 40’a kadar düzenleme ortaklık payı kesebileceğini belirtmiş olup, bölgede imar uygulaması yapılması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının % 40 olduğu halde, taşınmazların tespit edilen metrekare birim fiyatından başka adadaki taşınmazlarda kesilen oran olan % 25 oranında düzenleme ortaklık payı düşülerek hesap yapılmak suretiyle bedel tespiti,
2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı Yasa ile değişik 10/9 maddesi uyarınca bozma kararı sonrası oluşan fark bedele işletilecek yasal faizin bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi,
3)Avrupa İnsan Haklari Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği yalnızca davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.