Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2019/12125 E. 2020/4717 K. 09.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/12125
KARAR NO : 2020/4717
KARAR TARİHİ : 09.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Vek.Av….
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 22/05/2019 gün ve 2018/12314 Esas – 2019/10343 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davanın kabulüne dair karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine onanmış; bu karara karşı, taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’un 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
1-)Bozma kararı sonrası oluşan fark bedelin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı Yasa ile değişik 10. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine kadar, kesinleşen karara göre davalıya ödenmek üzere 3’er aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verildiğinden, fark bedel davalıya son karar tarihi itibariyle ödenemeyeceğinden, aynı Yasanın 10/9. fıkrası uyarınca işletilecek yasal faizin bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde son karar tarihi olan 10.07.2018 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi,
2-)Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla,
Davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 22/05/2019 tarih ve 2018/12314 Esas – 2019/10343 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki Kemalpaşa ilçesi Yenmiş Köyü 806 parsel sayılı taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde ve tespit edilen fark bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi halinde davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-)Bozma kararı sonrası oluşan fark bedelin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı Yasa ile değişik 10. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine kadar, kesinleşen karara göre davalıya ödenmek üzere 3’er aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verildiğinden, fark bedel davalıya son karar tarihi itibariyle ödenemeyeceğinden, aynı Yasanın 10/9. fıkrası uyarınca işletilecek yasal faizin bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde son karar tarihi olan 10.07.2018 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
2-)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,
a-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan (son karar tarihi olan 10.07.2018 tarihine) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine (, kararın kesinleşmesine) kelimelerinin yazılmasına,
b-)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin (9) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına H.U.M.K’nun 442. maddesi gözönünde bulundurularak takdiren 450,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyen davacı idareden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 09/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.