YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/11995
KARAR NO : 2021/6425
KARAR TARİHİ : 27.04.2021
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf istemlerinin esastan reddine dair kararı ile birlikte Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/131 E. – 2019/224 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/131 E- 2019/224 K. sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre;arsa niteliğindeki Trabzon İli, Ortahisar İlçesi, … Mahallesi, 421 ada 9 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal incelemesi yapılarak zeminine bedel tespiti doğru olduğu gibi, üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülmek suretiyle değer biçilmesinde de yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Üçer aylık vadeli hesaba yatırılan ve karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilen 434.094,30 TL bedel karar tarihinde ödenmeyeceğinden 25.06.2017 tarihinden, kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararının hüküm fıkrasının;
a-2.bendin tümü ile hükümden çıkarılmasına, yerine (kıymet takdir komisyonunca takdir edilen ve davalıya ödenmesine karar verilen 678.449,57TL 25.06.2017 tarihinden karar tarihi olan 28.03.2019 tarihine kadar, 3’er aylık vadeli hesaba yatırılan 428.094,60 TL’ye 25.06.2017 tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
b-Vekalet ücretine ilişkin 8 nolu bendin hüküm fıkrasından çıkartılmasına,
Hükmün böylece HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.