YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/11598
KARAR NO : 2021/5915
KARAR TARİHİ : 20.04.2021
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince (Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/1106 Esas–2017/793 Karar) davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesince HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 20/04/2021 günü günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1106 – 2017/793 E/K sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki Karacabey İlçesi, … Mahallesi 360 ada 174 ve 179 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmediği gibi; dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ile aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyaları dikkate alındığında; gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim bedeline objektif değer artırıcı unsur ilave edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu itibarla davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1-Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının; brüt gelirin % 50’sinden yüksek oranda alınması ekonomik tarım yapılmasında tereddüt yaratacağından, aynı bölgeden gelen dosyalarda üretim masrafının brüt gelirin 1/3’ü oranında alındığı da gözetilerek, bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi;
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK 428 maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 20/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.