Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2019/10718 E. 2020/1681 K. 06.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/10718
KARAR NO : 2020/1681
KARAR TARİHİ : 06.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak alınan taşınmazın, dava konusu taşınmaz gibi kadastro parseli olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı halde, dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından düzenleme ortaklık payı düşürülmesi doğru olmadığı gibi, davacı idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin dava tarihine endekslenmesi suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması da mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak
emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, kamulaştırma bedeline yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; bozma sonrası hükmedilen bedel ile bozma öncesi tespit edilen bedel aynı olduğundan ilk karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken son karar tarihine kadar faiz işletilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
3-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.