Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2019/10157 E. 2020/2367 K. 13.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/10157
KARAR NO : 2020/2367
KARAR TARİHİ : 13.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davacı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 21/02/2019 günü temyiz eden davacı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davalı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlenip verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu… İlçesi,… Köyü 318 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yol olarak el atılan ve fen bilirkişisi raporunda A harfi ile gösterilen kısmın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Davalı idarenin 16.07.2019 tarih 194441 sayılı yazısında dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/800 E. Sayılı dosyasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 27. maddesi uyarınca Acele kamulaştıma davası açıldığı ve sonuçlandığı belirtilmiştir.
Bu itibarla; davalı idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili talebi ile dava açılıp açılmadığı araştırılarak, dava açılmış olduğu anlaşılması halinde, bekletici mesele yapılarak, kesinleşmesi beklenip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi;
2)Davacı vekili tarafından son celse sunulan tespit formunun incelenmesinde, taşınmazda muhtelif cins ve yaşta meyve ağaçları ve bağ bulunduğu belirtilmiş ancak;
tespit formu üzerinde ada ve parsel numarası yazmadığından, bu formun dava konusu taşınmaza ait olup olmadığı anlaşılamamıştır.
Bu itibarla, öncelikle tespit formunun dava konusu taşınmaza ait olup olmadığı, dava konusu taşınmazın arta kalan kısmında yetiştirilen ürünler de dikkate alınarak, dava konusu taşınmazın niteliğinin her türlü şüpheden uzak bir biçimde taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilerek, tespit edilecek niteliğine göre değer biçilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4)Taşınmazın niteliği, konumu, yüzölçümü ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelikleri dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 6 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile fazla bedel tespiti,
5)Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan ürünün ecrimisil talep edilen dönem olan dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede, her yılın dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Uludere İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilerek, bu veriler üzerinden her yıl için hesaplanacak yıllık net gelirleri esas alınarak ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan hesaplama yapan rapora göre hüküm kurulması,
Kabule göre;
6)Birden çok ürün yetiştirilebilen yörelerde gerçek değere ulaşılabilmesi için tek ürünle yetinilmeyerek çevrede ekilmesi mutat olan ürünlerin dikkate alınması gerektiğinden, kuru şartlarda yetiştirilebilecek ürünler Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünden sorularak, buğday ürünün yanına kuru şartlarda ekilebilecek başka ürün/ürünlerin de münavebeye eklenmesi gerekirken, tek ürün gelirine göre değer biçen rapora göre hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.037,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 13/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.