Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/9728 E. 2018/25129 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9728
KARAR NO : 2018/25129
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 28/05/2018 gün ve 2016/18432 Esas – 2018/10563 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm; taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre, davacı idare vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışındaki sair karar düzeltme istekleri HUMK.nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği bu sefer yapılan incelemede anlaşılmakla;
Dairemizin 28.05.2018 gün ve 2016/18432 Esas-2018/10563 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra, işin esasının incelenmesinde;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Kamulaştırılan … Köyü 263 parsel sayılı taşınmazın arazi niteliğindeki zeminine gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Mahkemece dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan yapı kıymet takdir raporunun düzenlenmesinden sonra, keşif tarihinden önce yapılmış olup Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kurallarına aykırı olarak inşa edildiğinden bahisle bedeline hükmedilmemiştir. 02.08.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6495 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununun 25. maddesine eklenen son fıkrada “Baraj sulama şebekeleri ve boru hatları, karayolu, demiryolu, liman ve havaalanı gibi gelecek yıllara sari büyük projelerde kamu yararı kararı kamulaştırılacak taşınmazların bulunduğu mahalle ve/veya köy muhtarlığında 15 gün süre ile asılmak suretiyle ilan edilir. Kamu yararı kararının ilan süresinin bitiminden itibaren, kamulaştırılacak taşınmazlar üzerine yapılan sabit tesisler ile dikilen ağaçların bedeli kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınmaz. Taşınmazlardaki bu sınırlama ilan tarihinin bitiminden itibaren beş yılı geçemez.” hükmü yer almaktadır.
Taşınmazın bulunduğu … Köyünde 07/03/2013 Tarihli Olur Onayı ile kamulaştırma kararı verildiği ve 24.09.2013 tarihinde kamulaştırma ilanının askıdan indirildiği gözetilerek;
a)Kamulaştırılan taşınmaz üzerine inşa edilen yapının hava fotoğrafları ve uydu görüntülerinden de yararlanılmak suretiyle, teknik analizleri yaptırılıp, gerektiğinde tanık anlatımlarından da faydalanılarak kesin olarak hangi tarihte (ay,gün ve yıl olarak) yapıldığı belirlenip, ilan tarihinden sonra yapıldığının tespiti halinde bedeline hükmedilmemesi,
b)İlan tarihinden önce yapıldığının tespiti halinde ise, Kamulaştırma Kanununun 25/2. maddesi uyarınca mahkemece verilecek tescil kararına kadar taşınmaz sahibinin kamulaştırılan taşınmazda inşaat yapma, ekim yapma veya mevcut inşaatta esaslı değişiklikler meydana getirme gibi mülkiyet hakkından kaynaklanan kullanım haklarının devam ettiği ve bu hakların kullanılmasının Medeni Kanununun 2. maddesine aykırılık olarak yorumlanamayacağı gözetilerek, söz konusu yapıların iç ve dış özellikleri yeniden yapılacak keşifte ayrıntılı olarak incelenerek, elektrik, içme suyu, kanalizasyon tesisatlarının olup olmadığı, su ve elektrik abonelikleri bulunup bulunmadığı, ıslak ve kuru zemin kaplamaları, mutfak dolabı, banyo, tuvalet, çatı.. ..kaplaması vs. gibi bir meskende olması gereken tüm unsurların bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa tüm eksik imalatlar ayrıntılı olarak belirlenip, buna göre yapı sınıfı ile eksik imalat oranı tespit edilmek suretiyle binaya yeniden bedel belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi,
Gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmadığı gibi,
2-28/04/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan muaf hale geldiğinden, davalı idarenin harçtan muafiyetine karar verilmesi,
3-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması,
Gerektiğinden;
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harçların istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.