Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/970 E. 2019/14605 K. 24.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/970
KARAR NO : 2019/14605
KARAR TARİHİ : 24.09.2019

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı ile geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş ise de, dosyada davetiye gideri bulunmadığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı ile geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılardan …, …, … ve …’nin tapu kaydında soyadlarının yazılı olmaması sebebiyle davacı idare vekiline soyadlarının tashihi yönünde 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen bu kesin süreye rağmen tapu kaydında düzeltim sağlanmamasının infazda tereddüt yaratacağı kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece tapuda isim tashihi için kesin süre verilmesine rağmen kesin sürenin sonuçları açıklanmadığı gibi, kesin süre verildiğini belirtir muhtıranın tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçasına da dosya arasında rastlanmamıştır.
Bu durumda adı geçen davalılar yönünden soyadı tashihi için yeniden süre verilerek sonucuna göre, diğer tapu maliki davalılar arasında 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14/3. maddesi gereğince zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı gözetilerek bu davalılar yönünden davanın esasına girilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.