Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/9084 E. 2018/21535 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9084
KARAR NO : 2018/21535
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 10/04/2018 gün ve 2017/1533 Esas – 2018/6894 Karar sayılı ilama karşı davalı … vd. vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen karar bir kısım davalılar vekilinin temyizi üzerine onanmış; bu karara karşı, davalılardan … vekili … kendi adına asaleten davalı … adına vekaleten karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya kapsamında yapılan incelemede dava konusu taşınmazın malikleri arasında bir fiili taksim anlaşması olduğu, sulu tarla niteliğindeki taşınmaza %5 oranında kapitalizasyon faizi uygulandığı ve objektif değer artışının %20 uygulandığı, bozma öncesi ve bozma sonrası tespit edilen bedel arasındaki fark bedellerin davalılar tarafından iadesine karar verilirken mevduat faizi işletildiği bu sefer yapılan incelemede anlaşıldığından;
Davalılardan … vekili ve davalı …’in karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.04.2018 gün ve 2017/1533 Esas 2018/6894 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki … köyü 1302 parsel sayılı taşınmaza net gelirine göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Dosya kapsamındaki tapu maliki ve davalı …, …’in 17.04.2008 tarihli dilekçelerinde yazılı beyan ile “…. kendi aramızda rızai taksim yaptık. Kamulaştırılan kısım ise …’a isabet eden bölüm içerisinde kalmakte ve bizi kapsamamaktadır.” dedikleri, yine davalılardan ve tapu maliklerinden olan …’in 15.04.2008 havale tarihli dilekçesinde yazılı beyan ile “kamulaştırma yapılan yer fiili taksim sonucunda … ve …’a düşmüştür.” dediği, 28.04.2008 tarihli ilk keşifte davalılardan … vekilinin “ hissedarlar arasında fiili taksim vardır. Zeminde herkes yerini ayrı ayrı kullanmaktadır. Kamulaştırılan yerler … ve … hissesinden geçmektedir.” dediği, davalı …’ın 14.07.2009 tarihli duruşmada sunduğu yazılı beyanında “kamulaştırılan alanın 2800 metrekaresi benim 2000 metrakaresi davalı …’ın fiili kullanımındadır.” dediği ve yine aynı celsede davalı … vekilinin …. beyanlarına aynen iştirak ettiğini bildirdiği, bu beyanlara diğer davalılarca hiçbir itiraz olmadığı gibi …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/576 esas 2001/470 karar numaralı dosyası kapsamı gözönünde bulundurulduğunda davalılar arasında bir fiili taksim olduğu hususu tartışmasızdır. Bu durumda; tüm taşınmaz malikleri çağrılarak dava konusu kamulaştırılan yerin maliklerden kime rastladığı belirlenip usuli kazanılmış haklara da riayet edilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
2)Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti,
3)Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 100 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre az bedele hükmedilmesi,
Kabule göre;
4)Bankaya bloke edilen bedelden tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubu ile fazla bloke edilen bedelin davacı idareye iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken faizleri ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
5)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle bir kısım davalılar vekilince temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA
, davalı … vd.’den peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, davalılar … vd.ile …’den peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.