Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/8568 E. 2018/25543 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8568
KARAR NO : 2018/25543
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Köyü 252 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, …’nün 16/12/1965 tarih ve 199 sayılı kamu yararı kararına istinaden, eski 1 parsel nolu taşınmazın 26180 m2’sinin …yolu için kamulaştırıldığı, bu işlem kapsamında kamulaştırma evrakının tebliğe çıkarıldığı, dosyada bulunan noter belgelerine göre zilyetler …a bizzat tebligatların yapıldığı ve geçerli olduğu, … Ongun yönünden ise yapılan tebligatın geçerli olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; Mahkemece fen bilirkişinden ek rapor alınarak, kamulaştırılan yer ile el atıldığı iddia edilen yerin aynı yer olup olmadığı kroki üzerinde çakıştırıldıktan sonra, aynı yer olduğunun anlaşılması halinde …’ın-idarenin kıymet takdir raporunda belirtilen hisse oranları gözetilerek kamulaştırma kapsamında kalan bölüm yönünden davanın reddine; …Ongun hissesi oranında işin esasına girilerek ve kamulaştırmaya konu olmayan bölümlerin tespiti halinde ise adı geçenlerin tümü için alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Mahkemece üç kez bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. İlk iki raporda aynı emsal incelenerek birinci bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaz 2 kat daha değerli kabul edilerek m²’sine 653,10 TL, hükme esas alınan ikinci bilirkişi kurulu raporunda ise 2,7 kat daha değerli olduğu kabul edilmek suretiyle 971,54-TL ve üçüncü bilirkişi
kurulunca başka emsal incelenerek taşınmaza 1150 TL metrekare birim fiyatı takdir edilmiş olup birbirinden bu kadar farklı değerler tespit edilen raporlar inandırıcı ve hükme esas alınacak nitelikte değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Ecrimisile hükmedilmesi için taşınmazın bulunduğu mevkideki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor ise nasıl ve ne şekilde kiraladıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, varsa emsal kira sözleşmesi temin ettirilerek mahallinde keşif yapılıp alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden varsayıma dayalı olarak soyut bir şekilde ecrimisil hesabı yapan rapor esas alınarak eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.