Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/7411 E. 2018/20664 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/7411
KARAR NO : 2018/20664
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava , kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Dava konusu 477 parsel sayılı taşınmazda 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi uygulanması sonucu 435 ada 1 parsel, 441 ada 3 parsel, 444 ada 2 parsel, 429 ada 2,3 ve 4 parsel, 428 ada 2 parsel ile 430 ada 1 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, bozma sonrası alınan 07.03.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda yalnızca 441 ada 3 parsel sayılı taşınmaza el atıldığının tespit edildiği ve ifrazdan önceki 477 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında tüm davacılar malik olarak yer aldığı halde, imar düzenlemesi sonrasında oluşan tapu kayıtlarında davacılardan …, …, … ve …’ün tapu maliki olarak yer almadığı anlaşıldığından; imar düzenlemesi sonrasında oluşan tapu kayıtları tüm geldileri ile getirtilip tapu kayıtlarında yer almayan davacıların paylarının akıbeti (bedele dönüştürülüp dönüştürülmediği, davacılara yer verilip verilmediği vs) araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Dava konusu taşınmaz üzerinde 9 m2’lik kısma pilon yeri olarak el atıldığı ve bu kısmın tapu kaydının iptaline karar verildiği halde; mahkemece bu bölüm karşılığına hükmedilmemesi,
3- Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre dava konusu taşınmaza davalı idarece 04/11/1983 tarihinden önce el atıldığı anlaşıldığından, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi,
4- Dava tarihi (06.01.2012) olduğu halde gerekçeli karar başlığında (07.12.2015) olarak yazılması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.