Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/6771 E. 2018/19329 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6771
KARAR NO : 2018/19329
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki … Mahallesi 201 ada 17 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Bozma öncesi bilirkişi raporunda emsal alınan 12/07/2007 satış tarihli … mahallesi 369 ada 8 parsel taşınmaz ile bozma sonrası bilirkişi raporunda alınan emsal aynı olup, aynı emsal incelemesi ile bozma öncesi alınan raporda taşınmazın m² bedeli 508,43 TL belirlenmiş iken, bozma sonrası alınan raporda ise 552,77 TL/m² olarak hesaplanarak bu bedele göre hüküm kurulmuş ise de, belirlenen iki m² değeri arasındaki çelişki giderilmediğinden, bilirkişi kurulu raporu yeterli ve inandırıcı bulunmamıştır.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.