Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/6379 E. 2018/21292 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6379
KARAR NO : 2018/21292
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesi HUMK’un 433, II C 2 hükmü gereği 10 günlük süre geçirdikten sonra verildiğinden temyiz dilekçesinin reddine,
Davalı idare vekilinin temyizine gelince,
1)Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirlmemiştir. Şöyle ki;
Dairemizin 19.10.2015 gün ve 2015/12749 -17639 sayılı bozma ilamında; incelenen emsal satış yeterli ve inandırıcı bulunmayarak, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirtildiği halde, bozma sonrası aynı emsal satış incelenmek suretiyle m² bedel tespit eden bilirkişi raporu geçersizdir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)HMK gereği 2. kez ıslah yapılması mümkün olmadığı gibi Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 Esas – 2016/1 Karar sayılı kararı ile bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından, ilk ıslah dilekçesinin dikkate alınıp karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacılardan peşin alınan temyiz harcı ile taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.