Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/6140 E. 2018/21102 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/6140
KARAR NO : 2018/21102
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de, gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-Bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen … mahallesi 646 ada 39 parsel sayılı taşınmaz satışının çok eski (1993) tarihli olması, diğer emsal … mahallesi 650 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ise serbest satış olmayıp, kamulaştırma dosyasında tespit edilen bedel olması nedeniyle değerlendirmeye esas alınamayacakları gibi, dava tarihi 19.12.2014 olduğu halde, değerlendirme tarihi 2016 yılı kabul edilmek ve emsal satış bedellerini 2016 yılına endekslemek suretiyle değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması doğru değildir.
Ayrıca, dava konusu taşınmaz ile aynı proje kapsamında … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/331 E sayılı dosyasında kamulaştırılan ve yan parseli olan 572 ada 12 parsele Mart 2015 yılı itibariyle metrekaresine 1.650,00 TL değer biçilip Dairemiz denetiminden geçtiği gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın metrekaresine 2.200,00 TL değer biçilmesi inandırıcı değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması,
ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Bozma ilamında yapı bedeli uygun bulunduğu ve bozma konusu yapılmadığı halde, bozma sonrası yapı bedeli yeniden hesaplanarak mahkemece daha yüksek yapı bedeline hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
3- 7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.